Muhammed Türkmen ile samimi bir söyleşi..!

Kartalspor’un başarılı ve genç orta saha oyuncusu Muhammed TÜRKMEN ile ilk röportaj serimize başlamış olduk. Kartalspor Kulübü sağlık ekibinden Mustafa ALTUNTAŞ’ın yeni işletmesi sporcu sağlık merkezi olan Medisport’da bir araya geldiğimiz Muhammed bizleri kırmayarak sorularımıza samimi cevaplar verdi. 
 
İşte o röportajın ayrıntıları. 
 
 
 
Muhammed röportajımıza seni tanıyarak başlayalım 
 
1986 Ordu Ulubey doğuluyum. Ulubey doğumlu olmama rağmen orada hiç yaşamadım. 15 yaşıma kadar Ordu merkezde yaşadım. 
 
Biz dört kardeşiz en küçükleri benim. İki ablam evli, bir ablam da bu yaz evlenecek, ben bekarım fakat annem beni evlendirmeyi çok istiyor ama ben şuan evlenmeyi istemiyorum.:) 
 
İlk ve orta öğrenimi mi Ordu’da tamamladım. Okul hayatımda başarılı bir öğrenciydim. İlk okulda okul birinciliğim var, İlkokul’dan sonra Anadolu Lisesi’ni kazandım ve Orta okul’u Anadolu Lisesi’nde okudum, Orta Okul bittiğinde Fenerbahçe’ye transfer oldum Tamer GÜNEY o zaman Fenerbahçe’de oynayan herkesin okulla ilişkisini keserek açık liseye kaydettirdi. Semih ŞENTÜRK’te bu isimler arasındaydı. Fenerbahçe kulübü içerisinde bulunan eğitim merkezinde özel hocalar bize ders verdi ve kredili sistemle liseyi dışarıdan bitirdik. 
 
Lise’den sonra Üniversite sınavlarına girdim ve kazandım, o dönem bir sakatlık yaşadım, canım okula gitmek istemiyordu bu yüzden okula gitmekten vazgeçtim. Açık Öğretim Üniversitesine kaydoldum. Kocaelispor’da oynarken askerliğimi futbol’dan tecil etmeye karar verdiğim için Açık Öğretim Üniversitesi’nden de kaydımı sildirdim. 
 
Futbol dışı yaşantımda oldukça fazla sosyal birisiyim. Müzikle ilgileniyorum, Kitap okumaktan çok keyif alırım. Vizyona giren filmleri takip ederim. 
 
En son izlediğin film ve okuduğun Kitap hangisi?  
 
İskender PALA’nın yazdığı Katre-i Matem en son okuduğum kitap, çok güzel ve herkese tavsiye ederim. En son izlediğim film ise Aslı ZENGİN ve Ceren ASLAN’ın senaryosunu yazdığı Hakan KIRKAVAÇ (Ketche) ın yönettiği Romantik Komedi isimli Türk yapımı olan film. 
 
Müzikle ilgileniyorum dedin, Kartalspor adına düzenlenen gece’de sesini duyduk sesinde güzel, “futbolcu olmasaydım sesimi değerlendirirdim” dediğin oldu mu? 
 
Hiç düşünmedim ama belki oyunculuğu deneyebilirdim, ama dediğim gibi müziği hiç düşünmedim. 
 
 
 
 
 
Ailenle mi yaşıyorsun? 
 
Ailem Ordu’da yaşıyor ben İstanbul’da yalnız yaşıyorum, dönem dönem annem geliyor ziyaretime, ben gidiyorum, hasret gideriyoruz. 
 
İdmanlar dışında nerelere takılıyorsun Kartal’da fazla gezer misin? 
 
Çekmeköy’de oturduğum için Kartal’da fazla zaman geçiremiyorum, işim olduğu zaman tabii ki çarşıya iniyorum . 
 
Bulunduğum site içerisinde alışveriş merkezi, fitness, halı saha, voleybol, basketbol, havuz var, yaz kış dışarıya çıkmama gerek kalmıyor. 
 
Şimdi senin futbol kariyerin hakkında konuşalım. 
 
Futbola nerede ve ne zaman başladın? 
 
Futbola Ordu’da başladım ve kendimi bildim bileli’de oynuyorum Ali Haydar hocamın yardımlarıyla 13 yaşında Soyaspor’da futbola başlamış oldum 
 
Seni futbol’a teşvik eden birisi var mıydı? Ailede futbolcu var mıydı? 
 
Ailede futbolcu yoktu. Beni futbola teşvik eden, bana futbolu sevdiren ve kırılmadan futbola devam etmemi sağlan kişi Ali Haydar hocamdır. Bir evladı gibi beni sevgiyle büyüttü, emek verdi onun benim üzerimde çok büyük bir emeği vardır. 
 
 
 
İlk profesyonel olduğun takım hangisi. 
 
İlk profesyonel olduğum takım İnegölspor’dur Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra İnegölspor’a gittim ve profesyonel imzayı ilk orada attım. 
 
Daha önce oynadığın takımlar hangileri? 
 
Soyaspor, Fenerbahçe, İnegölspor, Kocaelispor, Orduspor, İstanbulspor formalarını giydim şimdi de Kartalspor forması altında görevimi yapıyorum. 
 
Futbol’a başladığın yıllarda örnek aldığın bir isim var mıydı? 
 
Kişiliğiyle duruşuyla, Aykut KOCAMAN’ı örnek alıyordum. Futbolu da çok iyiydi fakat futbolundan ziyade kişiliği ve duruşu beni çok etkiliyordu, o yüzden ilk örnek aldığım futbolcu odur. 
 
Şuan da en beğendiğin Türk ve yabancı oyuncu kim? 
 
Türk oyunculardan Emre BELEZOĞLU bence şuan da en iyi Türk oyuncu o. 
 
Yabancılardan ise Real Madrid orta saha oyuncusu Xabi ALONSO, bence şuan dünyanın en iyi orta saha oyuncusu. 
 
 
 
Her pozisyonda yüzünü kaleye dönebiliyor ve her pozisyonun gereğini yapabiliyor, bir sürü özelliğe sahip, şut atabiliyor, ayak içi ile şut gibi vurabiliyor, her şeyin ötesinde de çok zeki, yetenek olarak en beğendiğim oyuncu o. 
 
 
 
Futbolda dönüm noktam dediğin bir an var mı? Futbolu ne zaman meslek olarak seçip bu işten para kazanacağım dedin? 
 
Ordu’da amatör takımda oynarken Ordu’da Trabzon’da 4-5 tane seçmeye katılıp sonunda soluğu Trabzon karması adı altında Riva’da aldım, Trabzon karmasından da Milli takıma seçildim Yunanistan’da ilk U-15 Milli takımında oynadım. Amatör takımdan seçmelere katılıp sonunda Milli takımda olmak benim için dönüm noktası oldu ve futbol benim mesleğim oldu. 
 
Mili takımda oynamak aklından geçiyor muydu? 
 
Çocukluğumdan beri bir hedefim vardı zaten, ilk önce Milli takıma gitmek istiyordum, 20 kere Milli oldum Ümit Milli takıma kadar bütün kategorilerde oynadım, arada bir kaç defa ciddi sakatlıklar yaşadım bu sakatlıklar olmasaydı bu sayı çok daha fazla olabilirdi, hatta bazı kamplara beni tekrar sakatlanmamam için bilerek yollamadılar. 
 
Milli takımı basamak olarak görüyordum herhalde. Sonra diğer takımlarda istemişti Beşiktaş Galatasaray Trabzon, hatta Milli takıma gitmeden önce Trabzonspor paf takımıyla bir hafta idmana çıkmıştım. Rahmetli babam fanatik Fenerbahçeliydi bir gün onu rüyam da gördüm, bana “Fenerbahçe ye git” dedi bende Fenerbahçe ye gittim. 
 
Hangi mevki oyuncususun? ve bu mevkide oynamayı sen mi seçtin? 
 
Orta saha oyuncusuyum, karakter yapımla ilgili olarak oyunu kontrol etmeyi sevdiğim için orta saha oynamayı ben seçtim. Forvette oynadığın zaman oyundan biraz kopuk oluyorsun, defans oynadığın zaman biraz kopuk oluyorsun, kanatlarda oynadığınızda da öyle ama ortada oynadığınız zaman devamlı oyun içinde oluyorsunuz hem ofans ta hem defansta oyunda olduğunuz için tercihim bu yönde oldu. 
 
Kartalspor’u neden tercih ettin? 
 
Kartalspor bir kere İstanbul takımı, her şey den önce bu önemli bir neden. Geçmişinde bir sürü oyuncuyu Süper lig’e servis ettiğini çok rahatlıkla görebiliyorsunuz. 
 
Son dönemlere baktığımızda, beraber oynadığımız İskender ALIN, yine Fenerbahçe’de beraber oynadığımız Zafer ÇEVİK, önce Süper lig’e gitmişti, ilk olarak Galatasaray’a sonra Manisaspor’a giden Yaser YILDIZ son dönem de Kartalspor’dan Süper Lig’e giden isimler olarak göze çarpıyor. 
 
Kartalspor potansiyeli olan bir kulüp, bu konuda kendini ispatlamış bir kulüp, benim için ciddi bir başlangıç ve basamak olacağını düşündüğüm için Kartalspor’u tercih ettim. 
 
Kulüpte yaşanan maddi sıkıntılar var şuan burada olmaktan şikayetçi misin peki? 
 
Ben kendi adıma Kartal’da olmaktan son derece memnunum. Bir takım sıkıntılar olduğu doğru, bunu herkes biliyor ama bazı şeylerde aile arasında kalmalı. 
 
Bu insanların iyi niyetinin ben farkındayım, takım olarak ta farkındayız. Sezon başında bizim lisanslarımızın çıkmama durumu vardı, ve bize bir miktar para vermişlerdi buna rağmen istediğimiz yere gidebileceğimizi, bize ödenen paraları da helal ederek istemediklerini söylediler, bu beni çok etkiledi ve ben bu insanlara gerçekten güveniyorum. Geçmiş dönemde yapılan hataları düzeltmeye çalışıyorlar, büyük bir kısmını da hallettiler. 
 
Bundan sonraki süreçte daha iyi olacağına inanıyorum, önümüzdeki sene ve ondan sonraki sene Kartalspor’un önünün açık olduğunu düşünüyorum. Bu insanların suçu olmadığına ve iyi niyetle çalıştıklarına inanıyorum. 
 
Şuanki takım arkadaşların arasında daha önce beraber oynadığın isimler var mı? 
 
Fenerbahçe paf takımında oynarken o zaman Oğuz abi kadro dışı kalmıştı onunla oradan tanışıyoruz, Serkan abi de aynı şekilde. Ama karşılıklı olarak oynadığımız bir çok arkadaşım var şuan. 
 
İlk geldiğin de uyum sorunu yaşadın mı? 
 
Hayır yaşamadım. Herkes işin bilincinde, gerçekten öyle güzel takım oluşturmuşlar ki, hem kişilik kalitesi hem futbol kalitesi gerçekten bu lig’in üzerinde bir takım, hiç bir sıkıntı olmadı. Ben zaten yapı itibariyle sorun ve sıkıntı olacak bir insanda olmadığım için hiç bir uyum sorunu yaşamadım. 
 
 
 
Bu zamana kadar çalıştığın hocalarınla ilişkilerin nasıldı? 
 
Bir çok iyi hocayla çalıştım. Bu sene Kadir hoca ve ekibi başta olmak üzere özellikle futbolcuya olan yaklaşımları çok iyi, kendisi ve ekibi de hocadan ziyade ağabey gibi, arkadaş gibi yaklaştılar başarılı olmamızın en büyük sebebi bu. Onun bize olan yaklaşımı, sürekli öz güven aşılaması, sürekli iyi olmamız adına motivasyonu ile çalıştığım iyi hocalardan birisi. 
 
Geçmiş dönemde Zico’nun ve şimdi Daum’un yardımcılığını yapan İrfan SARALOĞLU hocada, hem kişiliğine hem futbol bilgisine güvendiğim, onu yakından tanıyan insanların neler yapabileceğini bildiği bir insan Fenerbahçe altyapısındayken de bana çok büyük emekleri oldu çok iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum. 
 
Futbolculuğunu nasıl tanımlarsın artı ve eksi yönlerin nedir? 
 
Bunu en son söylediğimde Daum beni paf takıma yollamıştı o yüzden bu soruya cevap vermeyeceğim. 🙂 
 
2005 yılında Fenerbahçe TV de bir röportaj yapmıştım orada bana bu soruyu sordular, buna ilaveten hedefin amacın neler diye sordular, bunla ilgili yorum yaptıktan sonra Daum beni paf takıma yolladı. O yüzden bunun yorumunu yapması gerekenler yapsın ben kendim hakkımda yorum yapmayayım. 
 
Antrenmanlarda ve maçlarda zaman zaman çok sert olduğunu görüyoruz, bunun nedeni nedir? Çok mu hırs yapıyorsun? 
 
Bunun çok sebebi olabilir, içinde bulunduğum durum olabilir, O an takımın bir ateşe kıvılcıma ihtiyacı vardır yada bir etkiye ihtiyacı vardır, etki tepki olunca bütün takıma yansıyor, yada çevremdeki insanlara yansıyor. Bazen bazı zeki oyuncular saha içerisinde böyle şeyler yapıyor. 
 
İlk 11’de oynadığın ve yedek soyunduğun zamanlar oluyor nasıl değerlendiriyorsun bunu? 
 
Sakatlana na kadar sezonun üç dört maç öncesine kadar oynadım, sadece Rizespor maçında cezalıydım o maçta oynamamıştım, genellikle hep oynadım son üç maç sakatlık yaşadım sakatlığı üç maç içerisinde atlatamadım, antrenman yapmadan maç oynayayım mı? oynamayayım mı? hep onun ikileminde kaldık. Şimdi ikinci yarıya başlarken de kalıntıları kaldı, fizik olarak yüzde yüz toparlayamadım hazır değildim Konyaspor maçından sonra kendimi tam anlamıyla toparlamıştım Bucaspor maçında da kendimi çok hazır hissediyordum, ter idmanında üst adalemden sakatlandım, sakatlanınca da maçta oynayamadım, yoksa fizik olarak kendimi toparladım yüzde yüz hazır olduğum sürece de oynadım, iyi de oynadığımı düşünüyorum. 
 
Maça çıkarken bir uğurun var mı? 
 
Bende çoğu futbolcu gibi maça çıkarken dua ederim ve sağ ayakla sahaya girerim, içimden kendi kendime konuşurum ama uğurum falan yok. 
 
Futbol yaşantında şampiyonluklar ve Başarısızlıklar yaşadın mı, (küme düşme) 
 
Şampiyonlukta yaşamadım küme düşme de yaşamadım. Daha yaşım genç inşallah önümde uzun bir kariyer olucak inşallah şampiyonluklar çok olur.  
 
Unutamadığın anlar Sevinç ve Hüzünler? 
 
Milli takımla Arnavutlukta yapılan Balkan şampiyonasında Yunanistan’a yenilmiştik o maçta çok üzülmüştüm. Yenebileceğimiz bir maçtı, orada şampiyon olabilirdik kaybettiğimiz için o maçta çok üzülmüştüm. 
 
Burada ise; Konya maçı 89 dakika önde götürdüğümüz bir maç, çokta iyi oynadığımız bir maç, Konyaspor’u resmen sahasına gömdüğümüz bir maç, hakem maçı resmen sabote etti. Kürşat abi bomboş bir kafa topuna çıktı hakem faul verdi sonra yan hakeme döndü “Bu faul mü?” dedi çift sarı karttan oyundan atıldı. En uzun adamımızı kaybedince iki tane orta’dan gol yedik Konya maçı benim için en üzüntülü maçtı.  
 
Sevinçlerim arasında ise; Kartalspor’da sıkıntılı dönemden önce içerde hiç gol yemememiz sürekli maçlarımızı kazanmamız müthiş bir hava oluşturmuştu gerçekten güzel anlardı, seyirciyle bütünleşmemiz, hem kendi aramızdaki sinerjimiz harika bir şekilde devam ediyordu o yüzden içeride oynadığımız ilk 7 maçı unutamadığım sevinçler arasında söyleyebilirim. 
 
Mesela bir Karşıyaka maçı Buca maçı çok güzel, keyifli maçlardı, bu galibiyetlere çok sevinmiştim, sonrasında da sevincimizi gösterdik zaten. 
 
Bu iki maç iyi gittiğimiz dönemlerde, basamak olacak maçlardı, o anki rakiplerimizin konumuyla da alakalı olarak önemliydi. Özellikle Karşıyaka maçı, zemin kötüydü, bir yandan hava kapalıydı, ikinci yarı birden güneş açtı onunla beraber iki pozisyonda ard arda golü bulduk. O maç çok sevindiğimi söyleyebilirim. 
 
 
 
Bize bir anını anlatır mısın? 
 
U-16 Milli takımındayken Yunanistan ile dostluğumuzu pekiştirmek için dostluk maçı yapıyoruz, maç 1-1 bitti CNN TURK röportaj yapıyor 3 kişiyiz bekliyoruz sırada ilk önce bizim takımda Yalçın diye bir arkadaşımız vardı OF’lu spiker sordu işte maç nasıldı falan oda aynen şöyle bir cevap verdi “3 puan için çıktık ama başaramadık önümüzdeki maçlara bakacağız” bu dostluk maçından sonra arkadaşımın verdiği bu demeci hiç unutamam çok gülmüştük. 
 
Taraftarın etkisi var mı, takımı etkiliyor mu, bir futbolcu olarak bu konu hakkında ne düşünüyorsun. 
 
Ben ilk önce Kartalspor taraftarını çok sevdiğimi söylemek isterim. Diğer gördüğüm taraftarlara göre bilinçliler, bir taraftar grubunda olması gereken fanatizme de sahipler. 
 
Beni en çok etkileyen olay. 3-0 mağlup olduğumuz Karabükspor karşılaşmasından dönüyorduk, dönüş yolunda bizim yemek yediğimiz yerde durdular, o kadar güzel şeyler söylediler ki gerçek taraftar böyle olmalı. İstanbul’dan gelmişler takım 3-0 yenilmiş bu moral bozukluğunda bize destek olduklarını, yanımızda olduklarını ve olacaklarını hepimizi sevdiklerini hepimizi tebrik ettiklerini ifade ettiler. Bu olay beni çok etkiledi, yani Kartalspor taraftarı içerideki maçlarda belli oluyor ne kadar etkili oldukları, gol bile yemedik ilk 7 maçta. 
 
Taraftarı çok seviyorum ve takım üzerinde iyi yönde etkileri var. 
 
Bu sezon Bank Asya Lig’ini değerlendirir misin? 
 
Bank Asya lig’inde bu sezon hakemlerin biraz zayıf olduğunu yada özensiz olduğunu görüyorum. 
 
Başlangıçta çok heyecanlı başladı, sonra şartlar eşit gelişmedi. Ekonomik açıdan rahat ekonomik açıdan vazifelerini yerine getiren kulüpler iyi bir çıkış yakaladı, onun dışında biz iyi bir çıkış yakalamıştık, şuan için çok daha iyi yerlerde olabilirdik. 
 
Ama lig’in genel kalitesi bana göre bu sene çok iyi değil. 
 
Hedeflerin nedir? 
 
Bence hedef basamak basamak koyulmalı, böyle olursa hedefe yürüyebilirsin diye düşünüyorum. Adım adım yürürsen yakınlaşman daha kolay olur, Uzak bir hedefi şimdi önüne koyduğun zaman onun yükü altında psikolojik olarak kalabilirsin. Özellikle çoğu genç futbolcunun altında kaldığı bir durum. 
 
Benim hedefim önce Süper Lig’de oynamak, Allah nasip ederse bende her futbolcu gibi Milli takımda oynamak istiyorum. 
 
 
 
Senin katmak istediğin bir şey var mı? 
 
Kartal potansiyeli olan bir yer, mutlaka bir tesis yapılmalı. Kartal güzel bir tesis’i hak ediyor. 
 
İsim olarak Kartal’ın yanına yaklaşamayacak birçok yerde çok güzel tesisler var. Kartal belediye başkanı sayın Altınok ÖZ geçenlerde stat ve tesis projesi açıkladı, bu projeler yapılırsa Kartalspor’u çok güzel günlerin beklediğine inanıyorum. 
 
Birde Eski yönetim kulübü borçlandırmış olabilir ama genel bir şey söyleyeceğim. Bu olay biraz da federasyonun suçu çünkü şahıslar kulübü borçlandırıyorsa daha sonra şimdi bile yeni çocuğu olan arkadaşımız bunun sıkıntısını yaşıyorsa cezai işlem uygulamaları gerekir. 
 
Bu kulübü birisi sıfır borçla yada x parayla aldıysa geride dünya kadar borç bırakıyorsa bence cezai işlem uygulanmalı yada federasyon yöneticileri denetlemeli. 
 
Federasyon hocalara kurs veriyor, sağlık ekibine kurs veriyor falan, o zaman yöneticilere de kurs verecekler yada denetleyecekler. Bu parayı nereden aldın nereye harcadın. Girdileri çıktıları birileri incelemezse Türk futbolu çok fazla ilerlemez, görüldüğü gibi birçok kulüp borç batağından kurtulamamış durumda. 
 
Kocaelispor, Malatyaspor, Kartalspor ve bir çok kulüp bu sıkıntıları derinden yaşıyor, bunun önüne geçilmediği zamanda önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Bence kesinlikle cezai işlem uygulanmalı. Ben kulübü borçlandırıyorsam Muhammed gel bakalım, sen ne yaptın ne kadar parayı nereye harcadın kulübe gelen paralar nerede? Zarar verdiğim görülüyorsa cezai işlem uygulanmalı bunun önüne ancak böyle geçersin. 
 
Futbol zekaya hitap eden bir oyun ama futbol içerisinde zekaya hitap eden insan sayısı çok az, çünkü eğitimli insan sayısı çok az eğitimli olmasından ziyade bulunduğu durumda kendini geliştirmeye çalışan kendini insanlara yararlı olmak için geliştiren kimse yok varsa da bir elin parmaklarını geçmez. Futbolda kim iyi bir şey yapsa dilden dile dolaşıyor zaten, kimin iyi bir şey yaptığı kimin futbol adına yararlı işler yaptığı hemen duyuluyor bu gibi insanları daha çok futbolun içine çekmemiz gerekiyor. 
 
Özellikle futbol camiasında iyi olanı aşağıya çekme politikası, acayip bir kıskançlık ve hazımsızlık var. Bunun önüne geçmek içinde eğitimli insanları futbolun içerisine çekmemiz gerekiyor eğer bunu yapamıyorsak küçük yaşta çocuklarımızı eğitmemiz gerekiyor ve ilerleyen yaşlarda kendilerini geliştirmeleri için yardımcı olmamız gerekiyor o zaman bu tür sorunlar azalır diye düşünüyorum. 
 
Diğer bahsetmek istediğim konu ise hakemlik. 
 
Hakemlik bence meslek haline gelmeli. Hakemlerin ikinci bir işi var bu işine yeteri kadar konsantre olamayabilir. Bu mesleği profesyonelleştirin yaşam standartlarını iyileştirin Hakemler başka meslek yapmasınlar tek meslekleri Hakemlik olsun bunlar çok zor şeyler değil . bizde bu kadar konuşmayalım hakemlik işini. 
 
Muhammed bize zaman ayırdığın ve de sorularımıza samimi cevaplar verdiğin için sana teşekkür ediyoruz. Umarım futbol yaşantın başarılarla dolu olur. 
 
Bende teşekkür ederim keyifli bir sohbet oldu, bende size başarılar dilerim.

İlkel Çakıl Röportajı

admin

See Full Bio