SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Kerkük Türk’tür Türk Kalacaktır

Yayınlanma:
ABONE OL
Kerkük Türk’tür Türk Kalacaktır

Türkiye’nin hemen yanı başında tarih yeniden yazılmak üzere; kirli ellerini bu bölgeye uzatanemperyalist devletler, Ortadoğu’da cetvellerle çizilmiş yeni bir yapay harita oluşturmak için olanca güçleriyle çalışıyorlar. Yer aynı, oyun aynı: Geçen yüzyılın başlarında emperyalist ve kolonyalist emellerinin önündeki en büyük engel olan Osmanlı’yı yıkarak, Ortadoğu’yu, hepsi bir araya geldiğinde dahi dünyada bir etkinliği olmayan yapay devletçiklere bölerek ele geçiren güçler şimdi daha fazlasını istiyorlar. Dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip ve en stratejik bölgelerinden birisi olan Ortadoğu’yu bütünüyle kendi emir ve kumandalarında bir uyduya, bir koloniye dönüştürme gayretindedirler.

 

Emperyalist güçler bütün bölge insanlarını ve karşılarındaki dünyayı tarih bilincinden o kadar mahrum ve o kadar düşük zekâlı olarak görüyorlar ki oyunu değiştirmeye bile lüzum hissetmiyorlar. Nitekim bu kirli oyun için sahneye konan oyunun senaryosu tamamen aynı, sadece aktörlerinde kısmî bir değişme var. Dün Osmanlı’ya karşı Arapları kullanan emperyalistler bugün de Kürtleri kullanıyorlar.

 

20 Mart 2003’te Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere koalisyonunun Saddam Rejimine karşı başlattığı Irak Savaşı ile Irak işgal edilerek, savaşın en ağır faturası yine Türkiye’ye ve Türklere kesilmiş bulunuyor. Bu ağır faturaların en başında geleni ise hiç kuşkusuz, Irak Türklerinin katliama tabi tutulması ve Irak’taki bin yıllık Türk varlığının yok olma tehlikesi ile karşı-karşıya bırakılmasıdır.

 

ABD-İngiltere koalisyonu, sömürgecilik emellerinin gerçekleştirilebilmesi için de, Irak’ın parçalanması planlarını hazırladığı gün gibi aşikârdır.  Doğrudan yapmak istemedikleri birçok kirli işi, taşeron olarak kullandıkları Kuzey Irak’lı peşmergelere yaptırmaktadırlar. Bu kirli işlerin en önemlisi ise, Kuzey Irak’taki Türk varlığının bütün bütüne ortadan kaldırılmasıdır.

 

Şu anda sahnelenen oyun bundan ibarettir: Irak’taki bin yıllık Türk varlığı malıyla, mülküyle, canıyla, ırzıyla, namusuyla akla gelecek gelmeyecek her şeyi ile birlikte toptan tehdit altındadır.

 

Nitekim 9 Nisan 2003’te ABD ve İngiltere güçlerinin Bağdat’ı ele geçirmesinden hemen bir gün sonra aynı ülkelerin teşvikleri ile paramiliter peşmergeler Kerkük’e girmişler ve hemen, hiç vakit kaybetmeden 14-16 Temmuz 1959 tarihinde yapılan kanlı eylemleri tekrarlamaya başlamışlardır. Eli silahlı peşmergeler tarafından ilk olarak seçilen hedef, nüfus kayıtlarının ve tapuların bulunduğu resmî daireler olmuştur. Bunun hemen arkasından ise, eli kanlı, gözü dönmüş peşmergelerin Türklere ait mezarları tahrip ettikleri, mezar taşlarını kırıp yok ettikleri bilinen bir husustur. Bu hain planla Kerkük Türklerinin nüfusları ve tapuları silinmek suretiyle mülkiyet ve aidiyet varlıkları ortadan kaldırılmak istenmiş, bununla yetinilmeyerek Türk mezarları dahi yok edilmek suretiyle Kerkük’te Türk varlığının izinin bile bırakılmayacağı pervasızca ilân edilmiştir.

 

Son olarak 28 Mart 2017 tarihinde de Kerkük Vilayet Meclisi’nin Kerkük’te kamu kurumlarında Irak bayrağının yanına Barzani’nin sözde bayrağının resmi dairelere asılması işin vahametini açıkça göstermektedir.

     

Daha doğrusu iş başka yerlere doğru gidiyor. Daha düne kadar Türkiye’nin kanatlarının altında beslenen, Türkiye karşısında uysal bir çocuk gibi duran Barzani ve Talabani, arkalarına güç aldıklarından emin bir vazıyette, boylarına poslarına bakmadan “Türkiye bu bölgeye girerse O’nu boğarız” diyebilecek kadar küstahça kafa tutabiliyor; bin yıllık Türk şehri Kerkük’ü “Kürt şehri” ve uyduruk Kürdistan’ın başşehri ilân edebiliyor! Bugün de sözde bayraklarını Kerkük’deki kamu kurumlarına asabiliyor!

 

2003’te görev yapan Hükümetimizi uyarmış, ancak uyarılarımızın dikkate alınmadığı bugün gelinen nokta ortaya koymaktadır.

 

          Bugün de aynı uyarılarımızı yeniliyor ve Hükümetimizin ciddi ve caydırıcı önlemler almasını bekliyoruz. Bayır-Bucak Türkmenlerinin yalnız ve savunmasız bırakılması bugün Suriye sınırında çektiğimiz zorlukların ve sıkıntıların ana sebebidir.

 

Hükümetlerimiz, Türkiye’nin bekasının Kerkük’ten başladığını, Kerkük düşerse Türkiye’nin de tehlikeye düşeceğini hatırdan çıkarmamalıdır.

 

Bütün dünya da bilmelidir ki; Kerkük Türk’tür; Türk kalacaktır, asla ve kat’a uyduruk ve komik Kürdistan’ların şehri olamaz! Böyle bir hülyanın peşinde koşanlar da bilmelidir ki, bu işin sonu kötü sonlanacaktır.

 

 

 

     

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

Türk Eğitim-Sen

İstanbul İl Başkanı

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]