SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Kök hücre tedavisi, geleneksel tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda devreye giriyor

Yayınlanma:
ABONE OL

Kök hücre tedavisi, geleneksel tedavilerin yeterli olmadığı durumlarda devreye giriyor.
Hastalık, doku kaybı veya fonksiyon kaybı tedavisi için; hastanın kendi dokularından elde edilen kök hücre ve yenileyici/rejeneratif hücrelerin kullanılması prensibine dayanan tedaviler birçok alanda başarı ile uygulanabiliyor. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Uzm. Dr. Semih Bağhaki, hücre tedavilerinin 2012 yılından bu yana Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde uygulandığını belirterek, “Farklı hastalıklara bağlı iyileşmeyen yaralar, yanık veya trafik kazası gibi durumların sebep olduğu doku veya fonksiyon kayıpları, yüz yaşlanması, eklem sertlikleri ve bazı nörolojik hastalıklar da bugün itibariyle “Hücre Tedavileri” ile eskisinden çok daha başarılı biçimde tedavi edilelebiliyor” dedi.
Uzm. Dr. Semih Bağhaki; “Işın tedavisi yani radyoterapi her ne kadar son yıllarda hedefe yönelik hale geldiyse de temas ettiği tüm hücre ve dokularda hasara neden oluyor. Bu da sağlıklı çevre dokuların kaybı, önceki bir ameliyatın sonuçlarının bozulması veya yapılması planlanan bir ameliyatın seyrini zorlaştırma gibi sonuçlar demek. Eskiden bu olumsuz sonuçları bertaraf etmek mümkün değilken son 5 yılda özellikle yağ dokusu kaynaklı hücre tedavilerini, radyoterapinin bu olumsuz etkilerini önemli oranda azaltmak amacıyla kullanabiliyoruz. En tipik örnek ise meme kanseri ameliyatı sonrası radyoterapi görmüş hastalardır. Bu hastalarda zaman zaman göğüs kafesinde sertleşmeler ve deride renk değişiklikleri görülebilir. Bu durum hasta konforunu bozan ve biz plastik cerrahların yeni meme oluşturma cerrahisini zorlaştıran bir faktördür. Bu hastalarda, hastanın kendi yağ dokusunu alıp birkaç işlem sonrası elde ettiğimiz hücre solüsyonunu göğüs kafesine enjekte etmek bahsettiğimiz radyoterapi hasarlarını önemli oranda ortadan kaldırır” diye konuştu.
Cilt altı yağ dokusu ve kemik iliği plastik cerrahi uygulamaları için kaynak oluşturuyor
Hücre alım işlemlerinin ameliyathane koşullarında yapıldığını ve neredeyse hiç iz bırakmadığını belirten Uzm. Dr. Semih Bağhaki; “Plastik cerrahide uygulama alanı bulan hücreleri cilt altı yağ dokusundan veya kemik iliğinden alabiliyoruz ve hücreler alındığı gibi en çok 2-3 saat süren işlemler sonrası aynı koşullarda hastaya uygulanıyor. Yani tedavinin hücre alım ve uygulama aşamaları beraber yaşanıyor” dedi.
Tedavide hangi hücre türünün tercih edileceği konusunda belirleyici etkenin hasta ve hastalık olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Semih Bağhaki; “Vücudunda yeterli cilt altı yağı olmayan bir hastada yağ dokusu kaynaklı hücre tedavilerini yapmak zorlaşır. Örneğin bacaklarda dolaşım yetersizliği tedavisinde kemik iliği kaynaklı hücre, estetik cerrahide yüz gençleştirme amaçlı olarak ise yağ dokusu kaynaklı hücreleri tercih ederiz” dedi.
Plastik cerrahinin hücre uygulamalarının genel olarak düşük bir komplikasyon oranına sahip olduğunu belirten Uzm. Dr. Semih Bağhaki, en çok karşılaşılabilecek ‘yan etki’nin, hastanın tedaviden beklediği ölçüde fayda görmemesi olduğunu vurgulayarak, “Hasta hücre tedavisinden zarar görmemiş ancak yeterince fayda da görmemiştir. Tedavi sonrası iyileşme değerlendirmesi konusu ise uygulama alanı ve hastalığa göre değişkendir. Örneğin, kanser tedavisi amacıyla radyoterapi görmüş ancak ışın alan bölgede geçmeyen ağrıları veya yanmaları olan bir hastaya yapacağımız yağ dokusu kaynaklı hücre uygulaması sonrası ertesi gün ağrılarında azalma gözlemlediğimiz olur. Buna karşılık, romatizmal bir hastalığın neden olduğu iyileşmeyen bir yaranın hücre tedavilerinde fayda görmesi için birkaç seans tedavi ve dolayısıyla birkaç hafta gerekebilir. Ancak bu durumda bile, hastanın başka alternatifi olmadığı düşünüldüğünde hücre tedavileri kabul edilebilir bir hızda hastaya fayda vermektedir” diye konuştu.
Uzm. Dr. Semih Bağhaki; “Hücre tedavilerinin potansiyeli biz ve önümüzdeki her neslin yaşam süresini artıracağını düşündürtüyor. Kalp-damar hastalıkları, diabet, romatizmal hastalıklar, nörodejeneratif (Alzheimer, Parkinson) hastalıkları hedefleyen hücre tedavileri üzerine şu anda sayısız çalışma yürütülüyor. Şahsen bizim jenerasyonun yaşam sürelerinin 100 yılı rahatlıkla geçeceğini öngörüyorum. Gençlik üzerindeki etkileri ise hali hazırda kendini gösteriyor. Bugün, özellikle ülkemizde plastik cerrahinin geldiği nokta bu açıdan gurur verici. Yağ dokusu kaynaklı hücre uygulamaları ile yüz yaşlanmasının önemli oranda tedavi edilmesi mümkün. Yine estetik meme cerrahisinde de yağ dokusu kaynaklı hücre tedavilerini başarıyla kullanabiliyoruz. Teknik olarak başarılı bir uygulama yapıldığında hücre tedavilerinin yüz yaşlanmasını geciktirici ve meydana gelmiş yaşlanma bulgularını geriye döndürücü etkisi belirgin ve uzun sürelidir” dedi.

İlgili Haberler

Sağlık
07 Nisan 2024
Bayramda kilo almamak için öneriler

Ramazan bayramına kısa süre kala, bayramda kilo almamak için dikkat edilmesi gerekenleri sizler için derledik. Bayramlar, genellikle aile ziyaretleri, özel yemekler ve tatlılarla dolu olduğundan, bu dönemlerde kilo kontrolü zorlaşabilir. Bayramda kilo almamak için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır: PORSİYON KONTROLÜ Küçük Porsiyonlarla Başlayın: Büyük tabaklar yerine küçük tabaklar kullanın ve yemeklerde porsiyon kontrolü […]

Ekonomi
05 Nisan 2024
Enflasyon; memur ve emekliyi yoksullaştırırken, sosyal dejenerasyonu yol açıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre mart ayında enflasyon %3.16, yıllık %68.50 artış gösterdi. Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise martta enflasyonu aylık yüzde 5,68, yıllık yüzde 124,63 olarak açıkladı. Maaşlara İyileştirme Yapılması Zorunlu. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını değerlendiren Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, enflasyonun memur […]

Sağlık
30 Mart 2024
Bahar depresyonuna dikkat!

Bahar aylarının gelmesiyle beraber bahar depresyonu da gündemde. Peki bahar depresyonu nedir? Bahar depresyonu, bahar aylarında yaşanan, kişinin ruh halinde ve enerji seviyelerinde düşüşle karakterize edilen bir durumdur. Genel olarak depresyon terimi, genellikle sonbahar ve kış aylarında daha yaygın olan mevsimsel duygudurum bozukluklarına (Seasonal Affective Disorder, SAD) atıfta bulunsa da, bazı insanlar bahar ve yaz […]

Sağlık
28 Mart 2024
Türk Kahvesi zayıflatır mı?

Türk kahvesi zayıflamaya yardımcı olur mu? Türk kahvesinin kilo vermekle ilişkisi haberimizde… Türk kahvesi, özellikle sabah rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak pek çok kişi tarafından tüketilir. Metabolizma üzerinde uyarıcı etkileri olan kafein içerdiği için, Türk kahvesinin kilo verme süreçlerinde bazı yardımcı etkileri olabilir. Ancak, Türk kahvesinin tek başına anlamlı bir zayıflama etkisi sağladığına dair bilimsel […]