SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Taşeronlar Kadroya Geçirilirken 4/C ve 4/B’liler Ne Olacak?

Yayınlanma:
ABONE OL
Taşeronlar Kadroya Geçirilirken 4/C ve 4/B’liler Ne Olacak?

Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu 22 Mart 2016 tarihinde yaptığı açıklamada kamu işyerlerinde çalışan bütün taşeron işçileri kadroya geçireceklerini açıkladı ve bununla ilgili bütün çalışmaların tamamlandığını ifade etti. Konu, kamu idareleriyle belediyeler ve il özel idarelerinde çalışan yaklaşık 720 bin asıl ve yardımcı iş yapan taşeron personeli doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. İnsanların güvencesiz olarak köle gibi çalıştırılmasından vazgeçilmesi önemli ve doğru bir adımdır. Ancak 4/C, 4/B statüsünde çalışanlar ile yine kamuda “geçici” ve “vekil” olarak istihdam edilen personel de bu haklardan yararlandırılmalıdır. Ayrıca KPSS girip 50 ve üzeri puan alanların da acilen istihdamı bir zaruret haline geldiği gerçeği hak ve adalet namına gözden uzak tutulmamalıdır.

 

Maliye Bakanı Naci Ağbal, taşeron personelin kamuda “özel sözleşmeli personel” pozisyonunda istihdam edileceğini ve bu haktan 1 Kasım 2015’ten önce işe girip halen çalışmakta olanların yararlanabileceğini bildirdi. Maliye Bakanı konu ile ilgili yaptığı açıklamanın devamında şu hususlara dikkat çekti:

 

Güvenlik, temizlik personeli gibi yardımcı personel; Sağlık Bakanlığında, üniversitelerde yardımcı hizmetlerde çalışanlar, kamu idarelerinde hemşire, büro görevlisi, bilgi işlemci gibi asıl işleri yapanlar düzenlemeden yararlanacak. Bu kişiler, devlet memurluğuna atanmak için aranan şartları taşıyacak. Emekli aylığı almaya hak kazanmış ya da 65 yaşını doldurmuş taşeron işçi düzenlemeden yararlanamayacak. Kamuya geçişte kişinin mesleği ve kamu hizmetini yapabilmesi için gerekli bilgi ve donanıma sahip olup olmadığını belirlemeye yönelik sınav yapılacak. Sınavın ayrıntıları tasarıda belirlenecek. Mevcut aylıklar üzerinden maaş verilecek.Söz konusu kişiler, mali hakları bakımından 4/B kapsamındaki sözleşmeli personel gibi memurların toplu sözleşme düzenine tabi olacaklar. Taşeron çalışanlar, kamuya geçtikten sonra emeklilik sisteminde 4/A kapsamındaki personel gibi değerlendirilecek”.

 

Maliye Bakanının bu açıklamaları çalışma hayatı için büyük önem arz etmektedir. Nitekim taşeron çalışanların önemli bir bölümü halen maaşlarını tam alamamakta, izin kullanamamakta, bir kısmının SSK primleri yatırılmamaktadır.

 

          Taşeron işçilerin maruz kaldığı bu insanlık dışı uygulamalar kaldırılırken, 4/C ve 4/B’li çalışanlar da 4/A’ya geçirilerek mağduriyetleri giderilmelidir. Ayrıca üniversitelerde işçi statüsünde çalıştırılan yüksekokul mezunları da memur kadrosuna alınmalıdır. Bunların yanında vekil ebe, vekil hemşire, vekil imam gibi güvencesiz çalışmaya da son verilmelidir.

 

2015 yılı Ağustos ayında yapılan toplu sözleşme görüşmelerinde kabul edilerek üzerinde çalışma yapılması konusunda anlaşılan, 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin C fıkrası uyarınca istihdam edilen geçici personel ile yüksekokul mezunu kamu işçilerinin kadroya geçirilmesi konusunda bugüne kadar herhangi bir adım atılmaması üzüntü vericidir.

 

          Devlet kurumlarında aynı işi yapan fakat farklı ücret ödenerek iç barışın bozulmasına neden olan farklı istihdam türlerine biran önce son verilerek adalet sağlanmalıdır.  Kamudaki çok başlı yapı sonlandırılmadan, çalışanların iş güvencesisağlanmadan,  insanca yaşanabilecek bir ücret ödenmeden, çalışanlar asli ve süreklilik arz eden kadrolu statüye geçirilmeden istenilen verimi elde etmek ve huzursuzluğu ortadan kaldırmak mümkün değildir.

 

Bu nedenle taşeron işçilerinin kadroya geçirilmesine ilişkin hazırlanıp TBMM’nesunulacak olan kanun taslağına başta 4/C’li, 4/B’li, üniversitelerde işçi statüsünde çalıştırılan yüksekokul mezunları ile 5393 sayılı Kanuna ve diğer mevzuat hükümlerine tabi güvencesiz çalıştırılan personelin de dâhil edilerek söz konusu personelin de 4/A memur kadrosuna geçirilmesi gerekmektedir. Ayrıca KPSS girip 50 ve üzeri puan alanların da acilen istihdamı bir zaruret haline geldiği unutulmamalıdır.

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

                                                                                          Türk Eğitim-Sen

İstanbul İl Başkanı

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]