SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Yeni Doçentlik Başvuru Şartları Çok Ağır

Yayınlanma:
ABONE OL
Yeni Doçentlik Başvuru Şartları Çok Ağır

Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK), 31 Aralık 2015 tarihinde, 2016 Ekim başvuru dönemindenitibaren geçerli olmak üzere yeni doçentlik başvuru şartlarını açıkladı. Şartlar incelendiğinde, eskisine oranla büyük çapta ağırlaştırıldığı görülecektir. Nitekim önceki uygulamada 2 SSCI makale ve ulusal makale yazan gerekli puanı sağlayabilmekteydi. Yeni uygulamada 5 SSCI yapmak bile yeterli değildir. Diğer şartlardan da (örneğin atıf, lisansüstü ders vermiş olma gibi) belli asgari puanı toplamanız gerekmektedir. Bundan böyle “90 puanının doktora unvanının alınmasından sonra gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilmiş olması kaydıyla, asgari yüz 100 puan karşılığı bilimsel etkinlikte bulunmuş olmak” şart hale gelmiştir.

 

Yeni doçentlik başvuru şartları içinde ULAKBİM’in taradığı dergilerde en az iki makale şartının getirilmesi sonucu Türkiye kökenli dergiler teşvik edilmiş bulunmaktadır.  Yine ulusal ve uluslararası yayınevleri arasında çok büyük fark gözetilmemesi sonucu Türkçe yayınların bütün bilim dallarında teşvik edilmesi bizce önemli ve doğru bir adımdır. Türkçeyi bilim dili haline getirmenin başka bir yolu da bulunmamaktadır. Bu nedenle kararı alanları tebrik etmek boynumuzun borcudur. Ancak profesörlüğe başvuru şartlarında aynı dil ve aynı muhtevada olan özgün kitabın yurt dışında basılanına 100 puan, Türkiye’de basılanına 10 puan verilmesi anlaşılabilir değildir. Söz konusu hata biran önce düzeltilmelidir.

 

Doçentlik başvuru şartları arasında en az bir ulusal/uluslar arası tanınmış yayınevi tarafından yayınlanan özgün bilimsel kitap yazarlığı veya tanınmış uluslararası yayınevleri tarafından yayınlanan kitap bölüm yazarlığı, ya da uluslararası yayınevleri tarafından yayınlanan bilimsel kitap editörlüğünün bulunması kitap yayınının teşvik edilmesi açısından önemlidir. Ancak tanınmış ulusal yayınevleri tarafından yayımlanan kitaba puan verilirken,  ulusal yayınevleri tarafından yayımlanan kitap editörlüğüne ve kitap bölüm yazarlığına puan verilmemesi önemli bir eksikliktir.

 

Atıflara yer verilmesi ve en az 6 puan şartı konulması olumlu bir yaklaşımdır.

 

Başvuru şartlarının “Makaleler” maddesinde: SSCI, SCI, SCI‐ Expanded veya AHCI kapsamındaki dergilerde editöre mektup, özet veya kitap kritiği hariç olmak üzere yayımlanmış makale 20 puan; SSCI, SCI, SCI‐ Expanded veya AHCI kapsamındaki dergilerde editöre mektup, özet veya kitap kritiği hariç olmak üzere yayımlanmış makaleye 15 puan verileceği belirtilmektedir. Bu maddenin a veya b kapsamındaki yayınlarda alanında bilime katkı sağlayan kitap kritiği yapılmış makale 5 puan, tanınmış uluslararası yayınevleri tarafından yayımlanmış kitapta bölüm yazarlığı 10 puan olmasına rağmen tanınmış uluslararası yayınevleri tarafından yayımlanmış kitabın 15, tanınmış ulusal yayınevleri tarafından yayımlanmış kitabın 10 puan olması Türkiye’deki akademik çalışmaları tamamen makale düzeyine indirmeye ve daha da vahimi kitap yazımını gereksiz hale getirici bir düzenlemeye dönüştürebileceği endişesine sevk etmektedir. Nitekim ilgili düzenleme ile makale yazmak çok daha puan getirici bir durum haline gelmektedir. Bu dengesiz puanlama düzeltilerek kitap yazmak lüzumsuz bir çabaya dönüşmekten kurtarılmalıdır.

 

EğitimÖğretim Faaliyeti başlığı bölümünde doçentlik başvuru şartları arasında yüksek lisans veya doktora dersi vermiş olma şartı getirilerek bundan en az 2 puan almak ya da yurt içi veya tanınan yurt dışı yükseköğretim kurumlarında en az 2 yıl öğretim elemanı olarak çalışmış olmak zorunluluğu getirilmiştir. Bu madde ile üniversite dışı doktoraların önü alınmaya çalışılmıştır. Ancak üniversitelerde yüksek lisans ve doktora dersi verebilmek için en az yardımcı doçent olmak gerekmektedir. Bu durum doktorasını tamamlamış araştırma görevlilerinin kadro yokluğu nedeniyle yükselmelerinin engellenmesi anlamına gelmektedir. Bugün üniversitelerimizde en çok sıkıntısı çekilen kadronun yardımcı doçentlik kadroları olduğu unutulmamalıdır.  Bu nedenle YÖK’ün herhangi bir haksızlığa ve tıkanıklığa neden olmamak için üniversitelerin yardımcı doçent kadrolarını artırması bir zaruret haline gelmiştir. Eğer bu sorun kısa zamanda giderilmezse gelişmiş üniversiteler başta olmak üzere bütün üniversitelerde öğretim üyesi açığıyla karşı karşıya kalınacağı gerçeği hatırdan çıkarılmamalıdır.

 

Doçentliğe başvuru şartlarının çok ağır olduğu gerçeği göz önüne alınarak yerine getirilebilir bir seviyeye çekilmelidir. Kitap yayınına makalelerden daha fazla puan verilmelidir. Bu şartlarda öğretim üyesi açığının had safhaya çıkağı göz önüne alınarak gerekli tedbirler şimdiden alınmalıdır. 

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 Türk Eğitim-Sen

İstanbul İl Başkanı

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]

Dünyadan
07 Mart 2024
Kazancı, “Kerkük’teki Türkmenleri azınlık durumuna düşüren o imzalar”

Kerkük’teki Türkmenlerin Güneşte Eriyen Dondurma Misali Durumuna Düşürülmesinin Altında yatan imzalar. 03.03.2018 tarihli bu yazı,  2018 yılında Irak’ta gerçekleşecek Parlamento seçiminden tam bir ay önceki tarihi teşkil ediyor. Söz konusu yazıda,  dönemin ITC Başkanı Erşat Salihi ve dönemin ITC başkan yardımcısı Hasan Turan’ın (dönemin ITC yönetiminin bilgisi olmadan) katılımıyla Kürt ve Araplardan oluşan “Kerkük Komisyon”, […]

Dünyadan
25 Şubat 2024
Hicran Kazancı, “Bir Ağacı, Sapı O Ağacın Dalından Yapılan Baltayla Keserler”

12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimine, Kerkük noktasında Erşat Salihi başkanlığındaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Türkmen Cephesi Listesi adı altında seçime katıldı. Listedeki 2.aday, ITC yardımcısı Hasan Turan idi. Netice, Kerkük genelinde 1 milletvekili ITC kazandı. Başka bir ifade ile, Kerkük’teki ITC’nin etkisi tamamen kırıldı ve Kerkük üzerindeki inisiyatifi rakip partilere altın […]

Basında Kartal
17 Şubat 2024
Kartal halkının tercihi kim olacak?

Kartal’da adayların seçmeni etkileyecek en önemli projesi hiç kuşkusuz Kentsel Dönüşüm vaadleri olacaktır. Zira adayların seçmeni ikna edebilecek en etkili proje vaadi, barınma konusunda yapılması gerekenler binaların yenilenmesi yani depreme dayanıklı sağlam binalarda yaşama arzusu olacak. Kartal’ın komşu ilçelere oranla imar ve şehirleşme konusunda geri kalması Kartal halkını hem çok üzüyor, hemde bu seferki yerel […]