SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

13 Haziran’da MEB’de 12 Şiddetinde Deprem

Yayınlanma:
ABONE OL
13 Haziran’da MEB’de 12 Şiddetinde Deprem

Bilindiği üzere “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” TBMM’de kabul edildi ve Cumhurbaşkanının onayından sonra 14 Mart 2014 tarihli Resmi Gazetenin 28941 sayılı nüshasında yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu kanun tasarısının Milli Eğitimi felç edeceğini, büyük haksızlıklara ve zulümlere sebep olacağını, eğitimi içinden çıkılmaz noktaya taşıyacağını defalarca gündeme getirmemize rağmen Hükümet bu uyarılara kulak asmadı.

 

Bu kanun, artçı sarsıntılarını gösterdi ve 13 Haziran’da da yıkıcı ve yok edici büyük depreme yol açacağı açıktır. Tam 12 şiddetinde MEB’i yerle yeksan edecek yok edici deprem. Daha doğrusu MEB’de kıyamet kopacaktır.

 

Nitekim MEB’de on iki yıldan beri akla hayale gelmeyen yöntemlerle ve bütün hukuk kurallarını çiğneyerek her türlü haksızlığı meşru sayarak yapılan idareci atamaları eğitim sistemini kevgire çevirdi.  Bu zulümleri ve hak gasplarını yeterli bulmayanlar bütün il ve ilçe milli eğitim müdürleri ile bütün okul müdür ve yardımcılarını görevden almayı ve kazanılmış bütün özlük haklarını sona erdirmeyi, milletin kendilerine hak olarak bağışladığına inandılar. Sapkınlığı, Haşhaşiliği; Sırat-ı Müstakim sandılar.

 

Anadolu’nun her tarafında olduğu gibi İstanbul’da da bütün il milli eğitim müdür yardımcıları ve 21 ilçe milli eğitim müdürü görevden alınarak eğitim uzmanı yapıldı. Yine ülke genelinde olduğu gibi İstanbul’da da görevden alınan 21 ilçe milli eğitim müdürü yerine yandaş sendikanın şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve iş yeri temsilcileri ilçe milli eğitim müdürü olarak atandı. Bunun bir istisnası var. O da şudur: Zeytinburnu ilçesine atanan ilçe milli eğitim müdürü, yandaş sendikaya mensup olmadığı için halen göreve başlatılmadı.

 

Vay be ülke ne hale gelmiş. Milli Eğitim Bakanına rağmen, bakanlığı yandaş sendika yönetiyor. Bu rezalet sadece Milli Eğitim Bakanlığında değil, bütün Bakanlıklarda yaşanıyor.

 

          MEB’de asıl yıkıcı deprem 13 Haziran’da bekleniyor. Çıkarılan yeni MEB Kanunu gereği 13 Haziranda 4 yılını doldurmuş bütün okul müdürleri, başmüdür yardımcıları ve müdür yardımcılarının yöneticilik hakları zorla ellerinden alınıyor. Peki neden? Yandaş sendikanın arzusu budur. Okul okul dolaşıp kendi sendikalarına üye olanları yönetici atayacaklarını, üye olmayanları görevden alacaklarını avaz avaz bağırıyorlar. Ülkemizin geleceğine yazık. Buna çanak tutan herkese yazık. Milli Eğitimin ve çocuklarımızın geleceği adına binlerce kere yazık…

 

Artık ülkemizde yönetici olmak için liyakat, bilgi ve becerinin bir önemi kalmamış, yandaş sendikaya üye olmak yeterli hale gelmiş. İnanmayacaksınız ama maalesef gerçek budur. Hatta bu yeterli değil, zulümde, haksızlıkta ve hak yemede tavan yapmış olmanız gerekir. Yeni atanan il ve ilçe milli eğitim müdürleri bunun en bariz örneği.

 

Nitekim yandaş sendika üyesi bir öğretmen veya yönetici derse girmeyebilir, okula gelmeyebilir, asli görevlerini yapmayabilir. Çünkü o imtiyaz sahibidir. Bunu tespit etmeniz ve ilgili yerlere bildirmeniz suçtur.

 

İşte size ispatı: Tuzla ilçesinde bir okulda müdür muavinliği yapan yandaş sendikanın üyesi 2011, 2012, 2013 yıllarında müfettişlerin yaptığı üç ayrı soruşturma neticesinde işlediği suçlardan dolayı üç defa maaş kesim cezası almış ve üç gez yöneticilik görevinin üzerinden alınması teklif edilmiş ve 2014 yılında da benzer suçlardan dolayı iki gez aynı cezalar öngörülmüştür. Ancak yeni ilçe milli eğitim müdürü maaş kesim cezasını kınamaya çevirmiş ve idarecilik görevinin üzerinden alınmasını kaldırmıştır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü de görevini yerine getiren okul müdürünü cezalandırmak için soruşturma açmış bulunmaktadır.

 

Rezilliğe bakın, böyle bir bakanlıkta huzur ve eğitim olabilir mi? Suçluların af edildiği ve görevini yapanların cezalandırıldığı bir ülkede huzur ve sükûn nasıl sağlanacaktır? Görevini yapmadığı için beş defa maaş kesim cezası alan ve beş defa da yöneticilik görevinin üzerinden alınması teklif edilen kişi korkarım 13 Haziran’da da okul müdürü yapılacak.

 

          Zerre kadar adalet duygusu ve vicdanı olanlar artık bu gidişe dur deyin.

 

 

 

 

            Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

İstanbul İl Başkanı

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Dünyadan
09 Nisan 2024
Irak’ın Sahipsiz (Üçüncü) Unsuru; Türkmenler

Irak, farklı etnik ve mezhep gruplarından oluşan değişik oluşumların bir arada yaşadığı bir ülkedir. Tipik Ortadoğu ülkesi olan Irak’ta yaşayan farklı etnik-mezheplere mensup olan her bir toplumun kaderi, arkasında olan farklı ülkelerin desteğine bağlıdır. Tipik Ortadoğu ülkesi demenin de anlamı budur. Örneğin, Iraklı Kürtlerin arkasında ABD ve bazı batılı ülkelerin desteği var, Iraklı  Şiilerin arkasında […]

Dünyadan
30 Mart 2024
Zararın Neresinden Dönersen Kârdır

2017 yılında Türkmen “stratejisinde” köklü bir değişim yapıldı. Yani, 1995 yılından 2017 yılına kadar olan süre içerisinde yapılanların tümü bir tarafa bırakılarak yeni bir döneme geçildi. Başka bir değişle, sil baştan başlamak oyunu misali Türkmen siyasi harekatındaki ortak akıl ve istişarenin egemen olduğu dönemin kapatıldığı bir dönem olarak Türkmen siyasi tarihine geçti. Değişen bu “strateji” […]

Nerden Tutarsan Elinde Kalır
Dünyadan
22 Mart 2024
Nerden Tutarsan Elinde Kalır

Ferhat Sengaw, beynini, kalemini, iradesini dış mihraklara kiralayan, onların maşası olup talimatları doğrultusunda Iraklı Türkmenlerin tarihine, varlığına ve geleceğine düşünür kisvesi altında medya aracılığıyla hakaret eden sünepe ve pespaye bir Iraklı Kürt yazarıdır. Yukarıda bahsi geçen sünepeye, Hasan Turan başkanlığındaki ITC imzalı verilen cevap “Iraklı oluşumların arasındaki kardeşliği bozmaya yönelik yalan içerikli açıklamaları kınıyor, mahkemeye […]

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]