SOSYAL MEDYA HESAPLARIMIZ

MOBİL UYGULAMALARIMIZ

Paylaş
veya
aşağıdaki bağlantıyı paylaşın:

Branş Öğretmeni Ataması Acilen Yapılmalıdır

Yayınlanma:
ABONE OL
Branş Öğretmeni Ataması Acilen Yapılmalıdır

 

Bugün eğitimimizin en önemli sorunlarının başında yetersiz öğretmen istihdamı birinci sırada yer almaktadır. On iki yıldan beri iş başına gelen hükümetler bu sorunu çözme noktasında yeterli öğretmen atamasını ekonomik sıkıntıları ileri sürerek gerçekleştirmemişlerdir. Yetersiz öğretmen istihdamı eğitimimizin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Nitekim 2003 yılından bu tarafa düzenli olarak PISA Araştırması’na katılan ülkemiz, 2012 sonuçlarına göre öğrencilerimiz matematik, fen ve okuma-anlama beceri düzeyleri konusunda OECD ortalamalarının gerisinde kalmıştır.

 

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA), OECD ülkeleri başta olmak üzere dünya ekonomisinin yüzde 80’ini temsil eden 65 ülkeden, ülke eğitim sistemlerinin öğrencileri ne kadar iyi yetiştirdiğini ölçmek üzere 15 yaşındaki öğrencilerin katıldığı en kapsamlı tarama araştırmasıdır. 2012 PISA Raporu’na göre; Türkiye, 65 ülke arasında genel ortalamada 45. sırada yer almaktadır. Ülkemiz Matematikte 44. sırada, Fen Bilgisi’nde ise 43. sırada, Okuma – Anlama Becerilerinde de 42. sıradayız. Ülkemiz, hem genel ortalamada, hem de alan testlerinin tamamında OECD ortalamasının oldukça altında bulunmaktadır. Nitekim OECD ülkeleri sıralamasında 2003 yılından bugüne tüm raporlarda Meksika’nın ardından en kötü performansı sergileyen ülkemiz, OECD’ye yeni üye olan Şili’nin son sırada yer alması sayesinde sondan üçüncülüğe yükseldi. Bu sonuçlar eğitimimiz adına utanç vericidir.

 

Bir taraftan Başbakan ülkemizin dünyanın 16. ve Avrupa’nın da 6. büyük ekonomisi olduğunu, kişi başına GSYH’nın da yaklaşık 10.700 dolara yükseldiğini söylerken, diğer taraftan yeterli öğretmen ataması için kaynak olmadığını ifade etmesi büyük bir çelişkidir. 2014 yılında çalışmadan para kazanan rantiyeciye ödenecek yıllık 52 milyar TL faiz gideri bütçeyi etkilemezken, öğretmen atamasının bütçeyi etkilemesi abesle iştigaldir.

 

Türk Eğitim-Sen olarak, Türkiye genelinde ücretli öğretmen sayısını tespit etmek amacıyla 81 İl Valiliğine birer yazı yazılarak bilgi talep edildi. Talebimize 68 İl Valiliği cevap verirken, 13 valilik de cevap vermedi. 68 ilden gelen bilgilere göre; bu illerde ücretli öğretmen sayısı 55 bin 987’dir. Ücretli öğretmenlerin 23 bin 117’si Eğitim Fakültesi mezunu, 23 bin 248’i lisans mezunu, 9 bin 622’si ön lisans (iki yıllık meslek yüksek okulu) mezunudur.

 

 

Özel uzmanlık gerektiren zihinsel-görme-işitme engelliler sınıf öğretmeni ve branş (alan) öğretmeni olarak ön lisans (iki yıllık meslek yüksek okulu) mezunlarına görev verilmesi; eğitimdeki kalitenin neden istenilen düzeyde olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

 

 

Valiliklerin verdiği bilgiye göre, 62 ilde okul öncesi öğretmenliğinde 3 bin 815, sınıf öğretmenliğinde 5 bin 824, zihinsel-görme-işitme engelliler sınıf öğretmenliğinde 7 bin 500, branş (alan) öğretmenliğinde 76 bin 613 olmak üzere toplam norm kadro ihtiyacı 93 bin 752’dir. Diğer illeri de hesaba kattığımızda norm kadro açığının 120 bin ile 140 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir. Nitekim 29 Ekim 2013 tarihinde basında yer alan haberlere göre; Milli Eğitim Bakanlığının Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderdiği rakamlara göre ülkemizdeki öğretmen açığı 121 bin 773’dür.

 

 

Bu kadar büyük sayıda öğretmen açığı söz konusu iken; kadrolu öğretmen istihdam etmeyip ücretli öğretmenlerle açığın kısmen kapatılmaya çalışılması eğitimi ciddiye almadığımızın en önemli göstergesidir. Yine ülkemizin ekonomik durumunun çok iyi bir konumda olduğunun dillendirildiği bir dönemde, güvenceli istihdamı bırakıp güvencesiz olarak ve asgari ücretinde de altında aylık 600-700 TL’ye öğretmeni mahkûm ederek çalıştırmak hak ve hukuk ile de bağdaşmamaktadır.

 

 

Bilindiği üzere iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları arıcılık, aşçılık, kuaför, işletme, muhasebe v.b. bölümlerden mezun olan kişilerdir. Yani bu kişilerin öğretmenlik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri bulunmamaktadır. Bazı özel uzmanlık gerektiren alanlarda bile ön lisans mezunlarının ücretli öğretmen olarak görevlendirilmesi akıl ve mantıkla açıklanabilecek bir durum değildir.

 

 

350 bin öğretmen adayımız atama beklerken ve ülkemizde en az 121 bin öğretmene ihtiyaç bulunurken Şubatta 10 bin öğretmen atamasının yapılacağını söylemek ülke gerçeklerinden ve eğitimden ne kadar uzak olunduğunun önemli bir göstergesidir. Üstüne üstlük ücretli öğretmen sayısı norm kadro ihtiyacının altındadır. Bu durum okullarda kadrolu branş öğretmenlerinin, branşları dışında ek ders karşılığı derslere girdiğini ortaya koymaktadır. Böyle bir eğitimden başarı ve kalite beklemek boşunadır.

 

 

Kaliteli bir eğitim için acilen başta tarih, edebiyat, coğrafya, din kültürü, matematik, fizik, kimya, biyoloji, rehberlik, yabancı dil (İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca), felsefe alan öğretmeni ve zihinsel-görme-işitme engelliler sınıf öğretmeni ataması yapılmalıdır. Yapılacak öğretmen atamaları, 121 bin norm kadro açığı göz önüne alınarak 100 binden aşağı olmamalıdır. Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği gibi, ücretli öğretmenle de kaliteli eğitim olamayacağı unutulmamalıdır.

 

 

 

Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan

 

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen

 

İstanbul İl Başkanı

 

author avatar
M. Hanifi Bostan

İlgili Haberler

Genel
14 Mart 2024
Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler

TEHLİKENİN EŞİĞİNDE BİR FOTOĞRAF Selfi Çekmenin Fiziki ve Sanal Tehlikeleri: Görünmeyen Riskler Günümüzde sosyal medyanın ve çevrimiçi platformların popülaritesiyle birlikte selfie çekmek, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp adeta bir yaşam tarzı haline geldi. Ancak, bu popüler eğilim sadece güzellik ve özgüvenle dolu pozlarla sınırlı değil; aynı zamanda fiziki ve sanal olarak bir dizi tehlike […]

Dünyadan
07 Mart 2024
Kazancı, “Kerkük’teki Türkmenleri azınlık durumuna düşüren o imzalar”

Kerkük’teki Türkmenlerin Güneşte Eriyen Dondurma Misali Durumuna Düşürülmesinin Altında yatan imzalar. 03.03.2018 tarihli bu yazı,  2018 yılında Irak’ta gerçekleşecek Parlamento seçiminden tam bir ay önceki tarihi teşkil ediyor. Söz konusu yazıda,  dönemin ITC Başkanı Erşat Salihi ve dönemin ITC başkan yardımcısı Hasan Turan’ın (dönemin ITC yönetiminin bilgisi olmadan) katılımıyla Kürt ve Araplardan oluşan “Kerkük Komisyon”, […]

Dünyadan
25 Şubat 2024
Hicran Kazancı, “Bir Ağacı, Sapı O Ağacın Dalından Yapılan Baltayla Keserler”

12 Mayıs 2018 tarihinde, Irak’ta gerçekleşen parlamento seçimine, Kerkük noktasında Erşat Salihi başkanlığındaki Irak Türkmen Cephesi (ITC) Kerkük Türkmen Cephesi Listesi adı altında seçime katıldı. Listedeki 2.aday, ITC yardımcısı Hasan Turan idi. Netice, Kerkük genelinde 1 milletvekili ITC kazandı. Başka bir ifade ile, Kerkük’teki ITC’nin etkisi tamamen kırıldı ve Kerkük üzerindeki inisiyatifi rakip partilere altın […]

Basında Kartal
17 Şubat 2024
Kartal halkının tercihi kim olacak?

Kartal’da adayların seçmeni etkileyecek en önemli projesi hiç kuşkusuz Kentsel Dönüşüm vaadleri olacaktır. Zira adayların seçmeni ikna edebilecek en etkili proje vaadi, barınma konusunda yapılması gerekenler binaların yenilenmesi yani depreme dayanıklı sağlam binalarda yaşama arzusu olacak. Kartal’ın komşu ilçelere oranla imar ve şehirleşme konusunda geri kalması Kartal halkını hem çok üzüyor, hemde bu seferki yerel […]