On bir ayın sultanı ramazan geldi. Yeryüzünde ne kadar Müslüman varsa her biri oruçlu

İmsak tan sahura kadar 17 saat yemiyor, içmiyor, cinsi münasebette bulunmuyor. Sebep, İslam’ın emrini yerine getirerek Allah’ın rızasını kazanıp, cennete girmek.

Bu sebeple Kur’an okunuyor, namaz kılınıp, fakir fukaraya yardım ediyor. Hayır ve hasenatın bol olduğu ramazan güzelliklerinden biri de iftar sofralarıdır. Sofrayı güzel yapan aile fertlerinin bir arada bulunması, akraba, komşu, hemşeri ve arkadaşların bu sofrada yer alması.

İşte böyle bir iftar öncesi, bir park karşısında oturan ailenin başına şöyle bir olay gelir.  Baba: “Çocuklar, masamızda bir kişilik bir yer var. Karşıdaki parktan birini çağırıp, onunla birlikte iftar yapalım. Müslüman Müslümanın kardeşi değil mi? Parktakiler de Müslüman olduğuna göre soframıza oturup, bizim ile birlikte iftar yapabilir.” der

İLGİLİ HABER Tatil Fotoğraflarınız: Hırsızlara Davetiye mi, Keyifli Anılar mı?

“Kimi çağırsak” diye, parka göz atan çocuklar, parkta yan yana oturan üç kişi görürler. Park büyük ama parkta, bu üç kişiden başka kimse yoktur.

Baba: “Oğlum, git şu üç kişiden birini eve davet et.” Der. Çocuk, üç kişiye yaklaşıp, iftar sofrasına oturduklarını, sofralarında da bir kişilik yer olduğunu söyleyerek  bir kişiyi davet etmek istediklerini söyler.

Üç kişiden yaşlı onanı: “Biz üç kişiyiz. Bir eve de asla birlikte girmeyiz” derler

Çocuk: “ Niçin” diye sorunca; aynı adam: arkadaşlarından birini işaret ederek bunun adı “Zenginlik”,  bunun adı “Başarı”, benim adım da “Sevgi” şimdi evine git ve babana sor. Hangimizi davet ediyorsunuz?” Der.

Çocuk, eve girip baba ve annesine konuşmaları anlatır. Baba: Kendi kendine. Ne güzel diye söylenir. Tabiki “Zenginliği”. Davet edeceğiz, kim zengin olmayı istemezki der.  Ancak çoçuğun düşüncesi farklıdır. “Niçin “Başarıyı “ davet etmiyoruz ?“ diye sorar.

Anne ileri atılıp “Sevgi’ yi davet etsek daha güzel olmaz mı? Evimizin her tarafı sevgi ile dolar” deyince kısa bir tartışmadan sonra tüm aile “sevgide” birleşir.

Baba: “Oğlum hemen dışarı çık ve “Sevgi’ye” davetlimiz olduğunu söyle “ der.

Çocuk,  adamların yanına yaklaşıp hangisinin “Sevgi” olduğunu sorar ve ona : “Davetlimizsiniz, içeri buyurun “ der. “Sevgi “ ayağa kalkar ve yavaş yavaş eve doğru yürürken diğer ikisi de ayağa kalkıp, onu takip eder.

Çocuk: “Zenginlik” ve “ Başarı“ ya : bizim masamızda bir kişilik yer var ve biz “Ben sadece “Sevgi“yi davet ettim siz niçin geliyorsunuz ?” diye sorunca:  Adamlar hep birlikte: “ Eğer siz “Zenginlik” veya “Başarı“yı davet etmiş olsaydınız, diğer ikimiz evinize girmeyecekti.. Ama siz “Sevgi“yi, davet ettiniz.O nereye giderse oraya birlikte gideriz.

Çünkü SEVGİ’ nin olduğu yerde, ZENGİNLİK ve BAŞARI da vardır “ derler

Hikâye bu.  Dilerim sizin de başınızdan bu hikâyeye benzer hikâye geçer eviniz sevgiyle dolar.

Mustafa Telli

See Full Bio